BESEM

‘3 Kafadar’ oyununun biletlerinin fotoğrafını çekerken fiyatını gizlemeyi unutmuşum. Bunun için kusuruma bakmayın.

Bedensel Engelliler Sanat Eğitim Merkezi Tiyatro Topluluğunun hazırladığı oyun seyircilerin beğenisini kazandı.Üç Kafadarların tüm oyun boyunca bize umut aşılaması çok anlamlıydı. Farkındalık kazandıran, umutlandıran, düşündüren ve sorgulatan bir oyundu.

Bütün duygular sırayla sahneye girdi ve çıktı. Oyunun sonunda göz yaşlarımı tutamadım.

BESEM Bedensel Engelliler Sanat Eğitim Merkezi olarak misyonumuz toplumdan kendini soyutlayan içine kapanık engellileri bularak hayat sevgisini tiyatro ile aşılamak engellilerin yuva kurmalarında tam destek verip yardımcı olmak bedensel engelliler olarak yaşamda karşılaştıkları problemleri tiyatro yoluyla yaşamayanlara ve görmeyenlere anlatmaktır.

Sanatın iyileştiren gücünü fark ederek eyleme geçen BESEM, yukarıdaki misyonla 1996’dan bu yana çalışmalarını sürdürmeye devam etmektedir.

Sözü Tiyatro Oyuncusu Mehmet Ali Bingöl’e vereyim:

https://www.facebook.com/share/p/CiSWZg94TVf29s1J/?mibextid=qi2Omg

Engeli olmayan bireylere de umut aşılamıyor mu sizce de?

Ben buradan kendi payıma düşeni aldım. Sağlığımız için gerekli olan yürümek, yüzmek gibi çeşitli bahaneler öne sürerek sürekli ertelediğim etkinlikleri yapmaya karar verdim. Bahaneler; sadece kendimize koyduğumuz engellerdir!

Yazı için güzel sözler ararken aşağıdaki söze denk geldim ve çok sevdim:

“Engelsizlerin engel olduğu dünyada en büyük engel beyinlerde… En büyük engel sevgisizlikte!”

Bu sözün sahibini bulamadım ama çok doğru söylememiş mi?

Yeter ki engel beyinlerde ve yüreklerde olmasın! Yürekler sevgisiz olmasın!

Sevgi, şefkat, merhamet insan olmanın en önemli gerekleridir. Tüm hepsi olmadan hiç bir yerde; işte sosyal toplulukta huzurlu olamayız. Sevgi, şefkat, merhamet sadece insanlara değil tüm canlı ve cansızlara duyulmalıdır. Duyarlı olmak, empati yapmak, farklılıklarımıza saygılı olmak, yardım etmek, iyilik yapmak, destek olmak, önyargısız davranmak, adil olmak, dedikodu yapmamak, etiketlere markalara değil insana değer vermek; insan olmanın en önemli erdemleridir.

Üç Kafadar oyunu beni nerelere götürdü görüyorsunuz. Oyunda verilen tüm mesajlar güzeldi. Bu mesajların neler olduğunu zaten bilirsiniz. Burada benim de yeni fark ettiğim bir mesaja dikkat çekmek istiyorum: Engelli bireylerin sosyalleşmek için dışarı çıktıklarında tuvalet sorunu oluyormuş. Bu gerçekten de önemli! Belediyeler bunun üzerinde daha çok çalışmalı!

“Sanat Engel Tanımaz!” Sözünü bize yaşatan BESEM Tiyatro Topluluğunun; içten, samimi ve sıcak dokunuşlarıyla izleyenleri duygu sağanağına tutan oyuncularının emeğine sağlık. Tüm ekibe teşekkür ederiz.

https://besem.net adresinden dernek ve çalışmaları hakkında bilgiye ulaşabilirsiniz. Oyunu izlemek isterseniz, tiyatro biletini de alabilirsiniz. Oyunlarını izlemenizi tavsiye ederim.

Ayrıca fotoğraflar için de Oyuncu Ömer Özkan’a da çok teşekkür ederim.

Temennim:

Teknoloji hızlı gelişiyor. El, kol, ayak, bacak protezleri yapılıyor. Çok yakın bir zamanda organlar yapay olarak yapılabilecek. Yapay zekalı robotların görünümüne bakarsak da uzak değil; belki de yapılıyor. Tıp çok ilerledi. Tekerlekli sandalyeye veda edenleri görmeye de başladık. Umarım bir gün devletimizin de ekonomisi iyiye giderek tüm engelli bireylere ekonomik destek verir hale gelir; bunu yürekten isterim.

Sonuç olarak umut her zaman var. Üç Kafadarların oyun boyunca bize umut aşılamaya devam etmesi de hepimize örnek olsun!

Penceremden İnciler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir