Tıp camiasında hemen herkes bilir Osman’ı… Anatomi derslerinin biriciğidir.
Karşılaşmayalı uzun yıllar olmuştu. Acil servise doğru giden koridorun sol yanındaki kapıdan kafamı uzattığımda gördüm onu. Osman, tavandan sallanan ince uzun haliyle bana gülümsüyor gibiydi.
Onu görür görmez; Osman! Diye çığlık attım. Neredeyse gidip sarılacaktım.
Geçen yıllar Osman’ı hiç değiştirmemişti. Yine eskisi gibi olanca azametiyle duruyordu; bu sefer tıp öğrencileri yerine ortopedi hastalarını aydınlatıyordu.
‘Os’ latincede kemik anlamına gelmekte. Oradan esinlenilmiş olmalı. Os-man: Kemik adam
Şimdi ‘niye adam’ muhabbetine başlamayalım. Çünkü bilindiği üzere adam sözcüğü genel anlamda insan, insanoğlu anlamına gelmekte.
Sceleton da iskelet anlamına geliyor. Bu durumda Osman bir iskelet adam.
Yani tıp öğrencilerinin sevgili Osman’ı maketten bir ‘Os-man’ .
-Doktor Hanım, ‘KIRMIZI KODLU ” Hasta geldi!
-Kardiyak Arrest mi?
……
-Hocam 45 dakika doldu. Devam edelim mi?
-Evet, CPR’ a 10 dakika daha devam edelim!
-Nabızsız elektrik aktivite… Dönmüyor!
-Düz çizgi… Bitti mi?
-Bitti!
‐————————-‐
-Hasta 82 yaşında, beş yıl önce felç geçirmiş, şeker hastası, bir ay önce femur boyun kırığından opere olmuş… Birkaç gündür yemek yemeği azaltmış… Son zamanlarda iyice zayıflamış… Deri altı yağ dokusu erimiş… İskelet gibi … Sabah evde fenalaşmış… Kalbi durmuş… Ambulansla getirdik… Hastanın adı Osman …
-Osman mı?
Tesadüfün de bu kadarı!
Şaka mı bu!
15.30’dan güncelleme:
Paraşüt kazası yapan yabancı hastanın adli raporunu almaya gelen jandarma, daha önce birlikte çalıştığım paramedik Osman çıkmasın mı !!
İki Osman iyiydi de; diğeri bizi üzmeyeydi…