Yini ve Yogi, iki iyi anlaşan, tatlı mı tatlı, sevimli mi sevimli, iki ayıcıkmış. Kış boyunca uykuya yatar, yaz boyunca arı kovanlarının peşinden koşarak, karınlarını doyurur ve mutlu mesut geçinirlermiş. Yini ve Yogi, yazın gelişini kutlamak için, bir parti yapmayı istemişler…Kocaayak Bobo, Yini’nin annesini yıllar önce kaybetmiş. Tüm sevgisini Yini’ye vermiş. Yini’nin evlenmesini bir türlü kabullenememiş. Bu nedenle, kendini, deli bala vermiş. Deli baldan yedikçe yiyor ve ortalıkta leyla olmuş halde dolanıyormuş. Yini bu duruma, çok üzülüyormuş.
Yini ve Yogi, verecekleri parti için tüm hazırlıkları yapmışlar. Partiyi, Kocaayak Bobo’nun da doğum gününde yapmaya karar vermişler. Bobo’ya sürpriz yapacaklarmış. Bu nedenle hazırlıkları ondan habersiz yapmışlar ve son güne kadar haber vermemişler. Tüm dostlarını da çağırmışlar…
Kutlama günü gelmiş. Tüm dostları gelmeye başlamış. Sadece Bobo yokmuş. Yini ve Yogi, Bobo’yu almak için, yaşadığı ine gitmişler.Bobo yokmuş. Meğer o sırada, o da Yini ile Yogi’nin inine doğru gidiyormuş. Boboyu bulamayınca, kendi inlerine geri dönmüşler. Bir bakmışlar ki, Bobo oradaymış. Elindeki deli bal testisinden, yedikçe yiyormuş. Yini ile Yogi, Bobo’ya engel olamamışlar. Gerçi, Bobo sarhoş olunca etrafına zarar vermezmiş. Yini’ye sarılıp onu sevmek istermiş ve sürekli ağlarmış. Yini, böyle bir günde ve tüm dostlarının yanında, Bobo’nun bu durumda olmasına çok üzülmüş.
Dostlarına:
Bugünkü durumu için, kusura bakmayın ne olur. Bobo bir türlü kendini toparlayamadı demiş.
Bunu duyan Bobo ağlayarak : Ama, ben buradayım ve dediklerini duyuyorum demiş.
Yini ve Yogi de çok üzülmüşler…Tüm bunları izleyen dostları, Yini ile Yogi’ye:
Kusura bakılacak bir durum yok ki. Anlaşılır bir durum bu. Ama, zararı kendine veriyor. Keşke, deli balı bu kadar yemese. Özlem duymuş gidene. Ama Bobo, her özlem duyulduğunda, yenilmez ki böyle. Anlarız, kusura bakmayız ama, ne olur bu kadar yeme ve zarar verme kendine…
***
Kıssadan Hisse:
Sevdikleriniz yanınızdan ne şekilde gitmişlerse, bırakın, bırakmayı bilin; eşlerinizi, çocuklarınızı, anne ve babalarınızı… Bırakın rahat etsinler. Sarılın, affedin, haklarınızı da helal edin; yaşarlarken de ve siz de rahatlayın. Rahatlasın kalbiniz, ciğerleriniz, dalağınız ,mideniz, sol yanınız ve sağ yanınız… Anneler ve babalar, bırakın çocuklarınızı, kanatlarını kırmayın; uçmaları lazım. Hep yanınızda olurlarsa, hasta olabilirler. Anneler ve babalar birbirinizi sevin. Sevgilinizin yerini, çocuklarınıza vermeyin. Dozunda sevin onları. Uçmalarına destek olun. Eğer uçmalarına yardım ederseniz, ziyaretinize de gelebilirler ve ara ara, sizin yanınıza da konabilirler o zaman…
Son söz:
Deli balın fazlası zarar. Sevginin de. Az ya da fazlası değil; kararında olmalı ve tüm sevgiler için de uyarlanmalı…