Lale’nin Anlamı Üzerine

21 Mart. Bugün Nevruz. Bugün şiir günü. Laleler baharın müjdecisi. Laleler zarif ve asil ve bizlere huzur veren. Bu sefer üç tablodaki laleler, pembe ve mora dönüştü.

Sen istemiştin bu tabloyu arkadaşım. Yeniden aynısını ama başka bir renkle yapmak kolay olabilirdi ama olmadı; müziğim değişmişti. Belki de başka müzikle de denemem gerekiyordu. Sonunda oldu. Hatta daha da güzel oldu diyebilirim. Ara sıra farklı müziklerle yapmalıyım demek ki resimleri. Laleleri seviyorum. Sessizce duran laleleri. Mor, pembe, beyaz, krem, sarı, kırmızı her rengini. İnsanlar renklerine anlam vermişler. Laleler bunun farkında mı acaba? Çiçekçiler daha çok satmak için mi renklerine anlamlar katmışlar?  Hatta daha önce verdikleri anlamları da bu yüzden mi değiştirmişler?  “Umutsuz aşk “olarak bilinen sarı lalelerin anlamı; “Siz gülümsediğinizde güneş doğuyor sanki” ye dönüşmüş. Çiçeklerin hepsi güzel. Onlara olumsuz anlamlar yüklenmemeli değil mi?

Lale için nice şiirler, şarkılar yazılmış. Tasavvufa konu olmuş; duruşları semazenlere, renkleri kan, mum, şaraba, şekli kadehe benzetilmiş. Lalenin yabani türlerine ”Taşralı” denmiş. Lale bir bakıma utangaçlığın, çekingenliğin sembolü de olmuş.

Hatırlar mısın arkadaşım liseyi sessizliğimi, üniversitenin ilk yılını, liseden sonra üniversitenin ilk yılındaki sudan çıkmış balık gibi olan halimi, Kız lisesini, utangaçlığım, çekingenliğimi? Tıpkı şiirdeki gibi:

”Taşradan geldi çemen sahında biçare durur

Devri gül sohbetine laleyi iletmediler. ”      Necati Bey

İnsanoğlu hep sosyal bir ortamda olmalı; sadece kızlar ya da sadece erkekler olarak bölünmemeli liseleri, okulları. Hatırlar mısın nasıl da zorlanmıştım ”Böyle iki kişi olmaz, çevremizi genişletelim” derdin ya?  Sessizdim, sıkmış da olabilirdim. Bu sence ergenlik miydi? Bence, çocukluk halleri; gülümseyerek hatırladığım. Sosyal yalnızlıklarımız. Gruplara girmek gerek ama nasıl? Gruplar  kurulmuş. Kalabalığın içinde yalnızlık en zoru. Ya sonra? Sonrayı bilirsin işte:

Erişti nevbahar eyyamı
Açıldı gül-ü gülşen
Çemenler döndü ruy-i yare
Rengi lale vü gülden

Açıldı dilberin ruhsarı gibi laleler güller
Yakıştı zülf-ü huban veş zemine saçlı sümbüller
Nevasaz olmada bin şevk ile aşüfte bülbüller
Çerağan vakti geldi lalezarın didesi ruşen                        Nedim

Gül müyüm, lale miyim, hangi çiçeğim karar veremediğim, erken gelen baharda çiçeklerimi açarak, soğukla çiçeğimi dökerek geçen yıllarda. Kimliğimin bunalımında mı? Bir mesleği edinirken geçen zor yıllar mı bilemediğim. Neşeli, neşesiz, sesli, sessiz geçen yıllar. Tıpkı renklerine birçok anlamlar verilen, rengarenk laleler gibi. Lalenin bin bir türlü renklerine anlam katma merakı neden? Lale güzel çiçek. Lale, tek tek güzeldir ama lalezarda iken daha da güzeldir . Yerini sevmezse solar, yitirir güzelliğini. Tıpkı tüm çiçekler gibi. Bir devre de adını vermiştir; Lale Devri. Kötü bir devire adını vermiş insanoğlu. Oysa lalenin ne suçu var bunda?  Lale mi şanssız? Devre adını verenler mi? Arkadaşım sana resim yapayım diye başladım bugünlerde, hep lale resimleri yapıyorum.

Bahar güzel. Baharın çiçekleri de güzel. Yazımı da yazarken yine kuş sesleri ve piyano sesiyle olan müziği dinliyorum. Bu müzik ne çok hüzünlendiriyor, ne de çok neşelendiriyor. Denge veriyor. Öğretmenim yazıların daha güzel olmaya başladı dedi geçen gün. Bu müziğe geçmiştim o zaman. Bugün dünya şiir günü aynı zamanda. Onun için, yazımı  yine laleli bir şiirle bitirmek bitirmek istiyorum. Sevgiyle ve hep böyle kal olur mu ?

Laleli
Lalelim
Lalelide oturur
Laleli, lale olur lalelimden

Laleliden geçilir
Lalelimden geçilmez…    Orhan Murat Arıburnu

Not: Arkadaşım bu arada mor lale asalet, pembe lale de mutluluk ve güven demekmiş. Buna sevindim. Evine, sana ve güzel ailene de yakışacak.