Kaç gündür temizlik yapacağım hava durumu bir türlü izin vermiyor. Pencere ve kapıları havalandırmada zorlanıyorum. Evimiz güzel ama kusurları da var. Olacak tabiki, hem kusur kadı kızında bile bulunurmuş eskiler böyle derlerdi. Mutfakta baca yok. Çift motorlu aspiratör takılmış ama hiçbir işe yaramıyor. Yemek yaptığımızda koku, duman evin içine yayılıyor, evi sürekli havalandırmak gerekiyor. Bu aralar yağan yağmur, fırtına, soğuk biraz sekteye uğratsa da yağmur dindiği her anda kapı pencere açmaya devam ediyorum. Yarım yamalak temizlik yapmayı sevmiyorum. Dip köşe mutlaka temizlenecek. Mutfağımızda tüp tertibatı olmadığı için elektrikli ocağımız var. Eskiden elektrikli değildi. O zamanlarda fırının küçük bir vidasında yağ oluşsa o vidayı çıkarır yağını temizlerdim. Ocak demirlerinin üzerinde yağ hiç tortu oluşturmaz, duvarda da hiç yağ olmazdı. Ben fırına takılıp temizlik yaparken saatler geçebilirdi. Bu nedenle uzun yıllar temizlik için yardımcı aldım. Hiç olmazsa evin geneli aynı zamanda temizlenmiş olur; ben tüm evi, dip köşe temizleyene kadar evin her tarafı aynı anda temizlenmiş olurdu. Bu nedenle de çok fazla incelemez ve yapılan temizliği de çok irdelemezdim. Çamaşır suyuyla aram hiç yoktur. Temizlik için gelenlere de kullanmamalarını söylerdim; kokusu rahatsızlık verebilir diye. Alışkanlıkları kırmak zor. Yine de hep kullanırlardı. Oysa çeşit çeşit deterjan var. Sadece sabun bile evi temizler. Ev sonuçta ve düzenli temizlik olduğunda da zaten fazla kirlenmiyor. Evin genelini her zaman temizlemesem de sürekli aktivitem devam eder. Tuvalete girdiğimde mutlaka bazen klozeti, bazen lavaboyu temizlemeden hiç çıkmadım. Temizlik çalışanlarına temizliği öğretmek yıllarca devam eden bir süreç oldu benim için. Ufak tefek kusurlarına bakmadım ve bir gelen uzun süre gelmeye devam etti. Çünkü yeni gelen bana yeniden bir süreç başlatıyordu. Galiba bu mükemmeliyetçilik’ti ama böyle olunca rahat ediyordum. Yaşadığımız yerin temizliği önemli… Önceki yıllarda kullandığım deterjanların sulandırılmasını, kaplarını, hangi deterjanın nereyi temizlediğini anlatmak, daha sonrasında buhar makinasının nasıl kullanıldığını, sadece sıcak suyla deterjansız temizliği, elektrik süpürgesinin torbasının nasıl takıldığını, elektrik süpürgesi çalışırken pencerenin de açık olması gerektiğini, elektrik süpürgesinin de temizlenmesi gerektiğini, temizlik bezlerini, ara sıra duvar birleşim yerlerini tepeden aşağıya ve köşelerini de örümcek oluşmasın diye süpürmeleri gerektiğini, komşular rahatsız olabilecekleri için balkondan bir şey silkelememeleri gerektiğini, mobilyaların ve ekranların temizliğinin sadece nemli bezle yapılacağını, eldivenini takması gerektiğini, illa da klorak porçöz kullanacaksa maskeyi takması gerektiğini, gözünü nasıl koruyacağını, dikkat edeceğini, bazısına halıyı nasıl sileceğine bile, vb., anlayacağınız yeniden yeniden bu süreci yaşamak kolay olmazdı. Çalıştığım için temizlikle geçen zamanda ailemle ve diğer işlerle ilgilenmeye zamanım kalmış olurdu. Evliliğimizin ilk yıllarında Ege’nin incisinde otururken ilk kez temizlik yardımı almıştık. Oturduğumuz ev satılınca yeni taşındığımız ev içindi. Daha sonrasında ilk oğlum dört ayına gelip şehir değiştirdiğimizde düzenli olarak temizliğe yardımcı almaya başladık. Yeni bir yere taşınmanın, uyum sağlamaya çalışmanın, yabancı olduğunuz bir yerde bakıcı aramanın, sezeryan raporuyla uzatılmış olan doğum iznimin bitmeye ramak kalmasının ve bakıcı bulmamızın bir an önce gerektiğinin verdiği stres, sonrasında küçük olan beldede eve gelen bakıcı bulamamanın, eşimin işinin de bulunduğu otuz dakika ötedeki şehirdeki ve kreşe vermek zorunda kalmamızın (sahibi komşum olan ablamdı bereket ve ona buradan teşekkür, selam ve sevgilerimi gönderiyorum), işimi de oraya taşımak için olan uğraşmalarımız ve yeniden taşınmamız ve tüm verdiği stresle de zaten temizlik yapmaya ne halim ne de zamanım oluyordu. Değil temizlik yemek dahi yapamıyordum. Her zaman bizler için yemek pişirenler var. Neyse ki oğlumuz da kıymalı pideyi çok sevmişti 🙂 bir de babasının o yıl bol bol tuttuğu balıkları…
Nisan ayının sonunda çalıştığım özel hastane kapandığından bu yana temizliğe yardımcı almıyorum. Yazın oğlumuzun Liz’i geliyor, Mia da var. Mecburen daha sık temizlik yapmak gerekiyor. Evcil hayvan bulunan evlerin daha temiz olduğunu biliyor muydunuz? İtiraf edeyim arkadaşlarım Liz ve Mia olunca temizliği daha keyifle yapıyorum. Onların verdiği ayrı bir enerji var. Kedi veya köpek edinmenizi tavsiye ederim özellikle küçük çocuklarınız varsa ve özellikle de günümüzde…
Bugünlerde hava durumu biraz sekteye uğrattı ama ben yine bir dolap içi, bir raf boş bırakmıyorum anlayacağınız. Faaliyet hep var tüm herkes gibi. Bu yazıyı bitirince ilk işim elektrik süpürgesinin fitresinde biten kokunun yerine ya bir oda kokusu ya da kolonya dökerek süpürürken güzel kokmasını da sağlayacağım, sonra mutfak halısını sabunla sileceğim, zaten başladıktan sonra devamı çorap söküğü gibi devam eder…
Stefano D-Anna, Tanrılar okulu kitabında diyordu ya ”sen böyle olduğun için dünya böyle” işte ben de evi bu amaçla da temizlemeyi çok istiyorum bir an önce. Kendi yaptığınız temizlik sonrası içinize dolan his çok güzeldir, yenilenmiş, yeniden doğmuş gibi olursunuz. Temizlik yapan herkes bu duyguyu bilir. Bakın ben dip köşe temizliyorum, ne varsa kirli arınıyor, depoları sevmiyorum ama illa merdiven, çamaşır telleri, ütü masası, ütü, bavullar, ara sıra kullanılan ve kullanılmayı bekleyen bir kaç eşyayı koymak için olan dolabımızı da temiz ve düzenli tutuyorum… Düzenli olmak önemli. Düzenlilik olduğunda ise tozların gitmesi an meselesi olur… Yanımda biri olunca varlığıyla, varlığını hissederek daha keyifle yapıyorum temizliği. Güç alıyorum. Bakın ne diyeceğim: Arşivlerimizi, depolarımızı, yollarımızı, sokaklarımızı, …… ve dünyamızı hep birlikte temizleyelim ve hep temiz tutalım olur mu?
Neden?
Çünkü: Sağlıklı olmanın gereğidir ve temizlik sağlıktır.
Tüm temizlik yardımcılarına, temizliğe mesai harcayanlara, temizlik bilincine varan ve dünyayı evi gibi görüp iyi bakanlara buradan selam ve sevgilerimle…