Küreselci Jacques Attali’nin tam 41 yıl önceki konuşmasına dikkat çekeceğim:
https://www.instagram.com/reel/ChhRm7djiKr/?igshid=YmMyMTA2M2Y=
“Jacques Attali, Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın danışmanıydı… Ve 1981 yılında şöyle yazmıştı: Gelecekteki sorun… nüfusu azaltmanın bir yolunu bulmak olacak. Önce yaşlılarla başlayacağız… çünkü 60-65 yaşını aşar aşmaz ürettiklerinden daha uzun yaşıyorlar ve bu da topluma bir maliyet getiriyor… sonra zayıf olanlar ve sonra işe yaramazlar… topluma hiç bir katkısı bulunmayanlar… çünkü sayıları gittikçe artıyor ve özellikle aptal olanlar…Bu grupları hedef alan ötenazi; ötenazi gelecekteki toplumlarımızın vazgeçilmez bir aracı olmak zorunda kalacak. Her durumda, tabiiki insanları infaz edemeyiz. Toplama kampları kuramayız. Kendi iyilikleri için olduğuna inandırarak onlardan kurtulacağız. Çok büyük bir nüfus ve büyük çoğunluğu gereksiz… ekonomik olarak çok pahalı bir şeydir. Sosyal olarak insan makinasının kademeli olarak bozulmasındansa aniden durması çok daha iyidir. Milyonlarca ve milyonlarca insan üzerinde zeka testleri yapamayız… tahmin edebileceğiniz gibi ( buraya bir not: sosyal medyada şu an bir çok test yapılıyor). Bir şeyler bulacağız ve sebep olacağız; … belirli insanları hedef alan bir salgın, gerçek bir ekonomik bir kriz ya da değil; yaşlı ve şişmanları etkileyen bir virüs, ne fark eder? Zayıf ve korkaklar ona boyun eğecek… aptal olan buna inanacak ve tedavi edilmeyi isteyecek.”
Eee tabii… Şeytan azapta gerek… O da görevini yapıyor…
Aşağıdaki bağlantıya da dikkat çekmeyi isterim:
https://www.instagram.com/reel/Chjy4tYD3H2/?igshid=YmMyMTA2M2Y=
Bilim epey ilerledi. Mini robotlar oluşturulmuş. Elektrik akımı verilerek kanser hücrelerine, bakteri ve virüslere etki edebiliyormuş bu minik robotlar …
Ya sağlam hücrelere de dokunurlarsa?
Yukarıdaki amaçlara uygun halde de kullanılabilir…
Madem ki yaratılışın dualite prensibi var; iyi de kötü de olacak: yani iyiye de kullanılabilir kötüye de…
Küreselcilerin amaçlarına baktığımızda; önümüzdeki yıllarda, tıbbın daha da çok kullanılacağını öngörebiliriz..
Araştırmak ve sorgulamak bundan sonrasında daha da önemli olacak; hatta bilimin de sorgulanması gerekecek…
Dikkat çekmek istediğim bir konu da sosyal medya:
Facebook/ İnstagram/ Whatsapp ortak adı: Meta
(Meta sözcüğünün İngilizcesi farklı anlamlara geliyor olsa da bana ‘mal’ sözcüğünü anımsatıyor.)
Hepsi ücretsiz…
Bu dönemde kim neyi bedava veriyor?
Tüm bu bilgileri sosyal medyadan öğrenebiliyoruz. Hani dedim ya “Şeytan azapta gerek” gözümüze gözümüze de sokuyor; yani gizli saklı değil…
Sosyal medyayı tabii ki kullanacağız; ancak uyanık olarak…
Bizlere düşen çok önemli görevler var:
Ailelerimize, genetiğimize, Atamıza, yemeğinize, tohumumuza, zeytinimize, doğamıza, ülkemize, adı barış olan dinimize ve vahyedilen bilgiye sahip çıkma zamanı…
Sahip çıkarsak hiç bir korku bizi alt edemez! Anadoluya hiç bir el uzanamaz!
Çünkü şeytan sadece dostlarını korkutur…
“Bakın, bu şeytan ancak kendi yandaşlarını korkutur. Mümin iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.” Âl-i İmrân Suresi 175. Ayet- Kur-an Meali
Şuraya bir dua bırakacağım izninizle:
Kovulmuş şeytanın şerrinden sana sığınırım Allahım… Karanlığın; kem gözle bakanın, kötünün hasetçinin; cehaletin şerrinden de sana sığınırım… Bizleri koru …
Tabii bu Allah ile benim aramda ama Meta zemini çok güvenli gelmiyor bana …
Günahsa da Allah beni affetsin…
Ayrıca bu zeminde; geçmiş gelecek ve şimdide olanlar; olduysa yanlışım affola (hata insanlar için)
Selâm ve sevgiler…