Bir Kadın Masalı

Suna:

İrem: Teşekkür ederim. Senin de kutlu olsun. Sahi senin burcun neydi Suna ?

Suna: Kova canım. 12 şubat.

İrem: Harika. Geçmiş doğum günün de kutlu olsun o zaman.

Suna: Teşekkür ederim. Ben pek anlamam burçlardan. Kova burcu uyumlu mudur?

İrem: Evet. İlkokuldaki ilk arkadaşım Selin, oyunlardaki arkadaşım Aylin, sen, hepiniz  kova burcuymuşsunuz.

Suna: Herkese ve her şeye uymayı severim canımın içi.

İrem: İnsancıl olduğundan. Kova aynı zamanda özgürlüğüne de düşkündür.

Suna: Sen her şeyinle güzelsin.

İrem: Teşekkür ederim. Elimden geldiğince. Güzellikleri de seviyorum.

Suna: Aynen. Yalnız ben hiç özgür olmadım.

İrem: Çocukluğunu biliyorum. Annen çalışmaya gidince, evinizi nasıl çekip çevirdiğini ve küçücük omuzlarına kocaman yükün verilişini. Özgür olmak demek istediğin her şeyi yapabilmek değil; istemediğin şeyleri yapmak zorunda kalmamaktır. Haklısın. Çocukluğunu yaşayamadın. Kova kısıtlanırsa mecbur edilirse sıkıntı o zaman başlar.

Suna: Evet.

İrem: Ve büyüklerin yaşamını merak ettin, belki de kendini çocuk sanarak ama bunu yaşamayarak. Anladın mı?

Suna: Evet. Eşim de çok kıskançtı.

İrem: Bu da çok zor olmalı senin için.

Suna: Haklısın canım keşke senin gibi biri yanımda olsa.

İrem: Yaşamda sınavlarımız var ve konularımız farklı, farklı.

Suna: Ama benim şansım iyi değil.

İrem: Böyle düşünme. Bu benim sınavım diye düşün. Neden bunu yaşadım diye düşün. Sen değiş ki dünyan değişsin.

Suna: Artık önceki gibi değil zaten. Kıskançlığı azaldı.

İrem: Olgunlaşma, değişim, dönüşüm deniyor buna. Demek ki bu sınavı geçtiniz ve sıra başka sınavlarda. Konular değişti. Sabretmek gerek. Sonunda ödülü iyi oluyor.

Suna: Sadece bu değil ki. Uzun yazıp, okuyamıyorum. Gözlerim iyi görmüyor. Dizlerim yoruldu. Ameliyat oldum kaç kere. Kayınvalidem felç geçirdi. Yıllarca ona baktım. Annemin sağlığı bozuldu; eskisi gibi hareket edemiyor. Şimdi  bende. Biraz kardeşim alacak. Ona da bana da biraz değişiklik olacak. Nefes aldıracak.

İrem: Bunlar yaşamın türlü türlü oyunları işte Suna. Türlü türlü sınanıyoruz. Neden ben deme hiç bir zaman olur mu? Şanssızım da deme asla.

Suna: Yine de şükrediyorum; bugünümüze.

İrem: Kayınvaliden var ki ona bakabilmişsin. Annen var ki ne mutlu şimdi yanında. Sen hiç çocuk olamadın ama şartlarınız öyleydi o zamanlar. Herkese farklı dersler veriliyor.

Suna: İyi ki varsın canım.

İrem: Sağol. İyi ki sen de varsın. Dersler ve sonunda sınavlar hep olacak unutma. Kiminin annesi kendinin  olacak ama ona külkedisi gibi davranacak; masallarda bu rol üvey annelerin olsa da. Kiminin mutlu ailesi olacak ama evliliği öyle olmayacak. Kiminin anne babası olmayacak ama masalları kıskandıracak prensi, kralı olacak. Kimi seni kıskanacak ve üzecek, kimi de seni kraliçeler gibi yaşatacak. Kimileri de oyunu dozunda, güzel oynadığı için dengede olacak. Yaşamına girenlerin ve çıkanların olacak. Sevenlerin, sevmeyenlerin de. Yerine göre iyi ama bazen de kötüyü oynayacaksın. Kiminin sınavı, kiminin de ders konusu olacaksın. Seninle ilgili olmayan bir olayın, yerin baş artisti olacaksın bazen de; onların alacağı ders için aslında figüran olan.

Suna: Ne güzel dedin. Seninle konuşmak ne iyi geldi. Kadınlar günün kutlu olsun yeniden.

İrem: Bu sohbet sanki özellikle bu gün için olmuş gibi oldu değil mi? Senin de günün kutlu olsun. Sadece senin değil, her adımlarında  dünyayı güzelleştiren tüm kadınların günü kutlu olsun. Seni seviyorum arkadaşım ve hep sevgilerle kal olur mu ?

Penceremden İnciler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir