Feng Shui

Feng Shui , ”rüzgâr” ve ”su” anlamına gelir. Feng shui, doğada var olan yaşam enerjisini, yaşanılan mekanlarda harekete geçirme yöntemlerini gösteren eski bir Çin öğretisidir.Yaşamla uyum ve denge sanatıdır.

ARKA KAPAK YAZISI

Neden bazı mekânlar size sıcak ve huzurlu gelir de, bazıları tam tersine sizi rahatsız eder? Evinizi ya da iş yerinizi değiştirdikten sonra aile, sağlık, iş ya da mali durumunuzda görülen olumlu ya da olumsuz gelişmeleri nasıl açıklayabilirsiniz? Bir feng shui üstadı buna hiç duraksamadan şöyle karşılık verecektir: “Yerkürede ve kozmosta iş başında olan güçler bir yerde uyum içinde, diğerinde kaos içinde olabilir.”

Feng shui çevremizle uyum içinde yaşayabilmek için o çevreyi belli prensipler doğrultusunda düzenleme sanatıdır. Feng shui prensiplerini evinizde, iş yerinizde -ya da yeni bir ev yaparken- uygulayarak yaşamınızı olumlu yönde değiştirebilirsiniz.

Binlerce yıldır Uzakdoğu’da uygulanan bu sistem son yıllarda Batı’da büyük bir rağbet görmüştür. Feng shui sanatını uygulayan bir çok insan bu uygulamalar sonucunda aile, sağlık, sevgi ve iş yaşamlarında büyük gelişmeler kaydettiklerini, yaşamlarına daha fazla mutluluk ve bolluk getirdiklerini açıklamışlardır. Günümüzde artık Batılı mimarların ve dekoratörlerin bir çoğu işlerini tasarlarken Feng shui prensiplerini göz önünde bulundurmakta, bir çok ev ve iş yeri, büyük oteller, hükümet, banka ve holding binaları feng shui uzmanlarının önerileri doğrultusunda inşa edilip döşenmektedir.

Bu kitap, feng shui konusunda mevcut bir çok kaynak incelendikten, bir çok feng shui uzmanıyla görüşüldükten ve bu konuda bir çok uygulama yapılıp olumlu sonuçları alındıktan sonra, sizlere en doğru, yararlı, sade ve pratik bir feng shui sistemi sunabilmek amacıyla yazılmıştır. Siz de kendi zevkinizi ve sezgilerinizi feng shui kurallarıyla birleştirerek yaşamınızı her konuda zenginleştirebilirsiniz.

Acil serviste çalıştığım yıllarda tanışmıştım feng shui ile. O zamanlar bir ara Akaşa Yayınlarının kitaplarını okuyordum. Spiritüel içerikli yayınlardı (Latince ruh anlamına gelen spiritus). Kitaplardan birinin arkasında Feng Shui kitabını görmüştüm. Eş zamanlı olarak, bir mimar arkadaşımın ofisinde de görünce bu kitaba  ulaştım. Sadece kitabı okumakla kalmayıp, araştırarak öğrendiğim Ege’nin incisinin, sancağı al olan ilçesindeki bir adrese de ulaşarak aldığım eğitim sonucu, ”Feng Shui Uzmanı” sertifikamı  da aldım. (Klasik Feng Shui üzerine merkezi Malezya’da bulunan Mastery Academy of Chinese Metaphysics’ten Master Joey Yap.  ‘Çok havalı değil mi?’ 🙂  ) Bu eğitim iki gün sürmüştü. Feng Shui ile ilgili notlar ve başka kitaplar da okudum. Eğitmenim bu işi yaparsam birlikte çalışabileceğimizi de söyledi. Uygulamaları ilk başta iyice öğrenene kadar kendim de yapmam gerekmiyordu… Ama ben sadece merak etmiş ve öğrenmek istemiştim. Aldığım meslek harici her eğitim sonunda olduğu gibi, öğrendiklerimi kendimde ve evimde uyguladım. Bazen de eğlence olsun diye bazı arkadaş, eş, dosta. Bu da sayısı üçü geçmez sanırım. Acilde çalışırken farklı hobiler edinmek, uğraşmak bana iyi geliyordu ve yorgunluğumu da alıyordu. Böylece mesleğim daha dayanılır oluyordu. İşiniz hastalarla, yaralananlarla, vs. uğraşmak olunca, nefes almayı istiyorsunuz. Hiçbir öğretinin, ünvanın, mesleğimin önüne geçmesini istemedim ve hobi olarak kalmasını istedim. Zaten iki günlük eğitimle de böyle bir sorumluluğu  almayı da istemezdim. Feng Shui  de bir sanat dalı. Yaşamla uyum ve  dengeleme sanatı… Feng Shuinin atölyesine uğramak da keyifliydi. Dekorasyonu, renkleri, evi, mekânları düzenlemeyi çok severim. Mimar ya da iç mimar olsaydım, ”uzman” sözcüğü, sadece sertifikada kalmaz, benimle de  hayat bulurdu… Feng Shui ile geçirdiğim  zamanlarımın mutlaka faydası olmuştur bana. Ama en güzeli de, sohbetlerimize de hoşluk sağlaması oldu. Arkadaşlarımın, feng shui dediklerinde, gülümseyerek beni hatırlamalarını da sağlamış oldu yıllar sonrasında da….