İstanbul Efendisi

Osmanlı’da “Lale Devri” nin sonrasında geçen oyun, Osmanlının kültürel ve etnik çeşitliliğini sergilerken bir taraftan da dönemin toplumsal yapısı, sosyal ilişkileri ve yozlaşan değerlerini de hicvederek ayna tutmaktadır. Tüm İstanbul’ un korktuğu , millete kök söktüren, esnafı falakadan geçiren Kadı Savleti Efendi, kızı Esma ‘ya hayırlı bir kısmet aramaktadır.Fakat Savleti Efendi fallara, perilere,cinlere düşkünlüğünden kızına münasip damat adayını bu yolla seçmeye kalkınca işler karışır.Velhasıl kızı Esma sarığı güllü, yanağı benli, sümbül kaküllü Safi Çelebiye gönlünü kaptırmış,iki genç mümkünü olmayan bir aşka düşmüşlerdir.Koskaca İstanbul’da bu derde derman olacak, Kadı Savleti Efendi’yi kandırıp alt edebilecek tek kişi Çengi Afet’tir.Böylece bir çetrefil ki başlar, çözene aşk olsun.(http://www.devtiyatro.gov.tr/programlar-istanbul-efendisi)

Bu oyuna katıldığımda çalışmalar başlamıştı.Oyundaki rolüm cariyeydi.Üç cariyeden sağlıkla ilgili olanıydım ki,pamuk filan getiriyordum istenildiğinde sahneye.Üç cariye nakarat halinde olan aynı cümleleri söylüyorduk.Bu kadarı bile nasıl heyecanlandırıyordu.Her çalışmaya  nöbetlerimi (112 deydim o zaman ) provalara göre ayarlayıp,hiç aksatmadan katılıyordum ne de olsa hep çalışkan öğrenciydim yaşamımda.Provalar bitip oyun sergilendiğinde,”Güzel bir başlangıç olmuş”diyen arkadaşımla bir de önemli görevimiz vardı:sahnenin perdesini çekmek.Oynamaktan daha adrenalinliydi üstelik.Bir ara fazlaca çekmiş olmalıyım ki perdenin düğmeleri çıktı.Arkadaşım stres içinde, olmuştu avaz: napıyorsun ! .Sonraları ben ona sordum:neden bana bağırdın o zaman ? Hatırlamamıştı,heyecandı, adrenalindi işte.Şimdilerde oyunları birlikte izliyoruz.Hep anıyoruz ne güzeldi diye.Hatta en son dedik ki bir kahvaltı düzenleyelim ve toplansın yine Fiskos’un çocukları,yani yönetmenimizin uğraşmaktan yorulduğu ,Fiskos’un büyümeyen ama ,büyükmüş gibi yapan çocukları…Tüm çocuklara sevgiyle… Fiskos Çocuk Tiyatrosu çalışmalarıyla, Direklerarası Tiyatro Seyircilerinden ”Tiyatro Sanatına Emek Ödülü’ ‘ nü  alan yönetmenimize de…( http://www.turksinemasi.com/Kim_Kimdir/selma-sonat/ )