- Tiyatro sezonunu Victor Hugo’nun ,Bir İdam Mahkumunun Son Günü oyununu izleyerek açtık. ”Victor Hugo politik ve toplumsal sorunlarla çok yakından ilgilenen bir yazardır. O yüzden daha
26 yaşında iken Bir İdam Mahkumunun Son Günü adlı kısa romanını yayınlamıştır. Toplumda insana
bahşedilen en önemli hakkın yaşam hakkı olduğunu savunan yazar, idam cezasının kalkması için bu
yapıtı yazmış ve kamu vicdanını etkilemeye çalışmıştır. Şuan birçok dünya ülkesinde daha yeni yeni ölüm cezası kalkmış olsa da yaklaşık 200 yıl önce bir yazarın bu konuya değinmesi azımsanmayacak bir başarı kabul edilmelidir.” (Kitabının arka kapak bilgisinden )
Romandan uyarlanan bu oyunda kızına tecavüz eden bir adamı öldürerek idam cezasına çarptırılan, verilen idam cezasını beş hafta önceden öğrenen ve kim olduğu meçhul bir adamın hesaplaşması, sıkıntısı, çaresizliği ve içinde bulunduğu durumu konu alan, kendi kendine ve seyirciye konuşarak; tüm düşünce ve duygularını seyirciye geçiren tek kişilik bir oyundu. Oyuncu Kazım Akşar’dan seyrettik. Kırk beş dakika hiç durmaksızın konuştu. Ezberine ve oyunculuğuna hayran kaldık, ayakta alkışladık.
Victor Hugo’nun eserlerinden uyarlanan oyunlara gitmeden önce eğer hiç okumamışsanız, oyun ile ilgili bilgi edinip gitmenizi tavsiye ederiz. O zaman oyunu seyrederken kendinizi daha iyi verebilirsiniz. Aksi takdirde oyun güzel olsa bile sıkılmanız olası. Konusu dram olan, tek kişilik bir oyunu izlemek de başarı. Biz oyunun sonrasında dostlarla içilen kahve eşliğinde bu sonuca ulaştık ve bu sene de geçen sene gibi bol oyunun gelmesini diledik.