Miya’dan İnciler

Fotoğraflardan bir masal yada öykü oluşturmaya ne dersiniz?

Sadece şema, karikatüre dikkatini verebilenler için bu fotoğraf yeterli.

Bu öykünün nasıl sona erdiğini yüzlere yayılan gülümsemelerden anlayabiliriz…

Bir masal ya da öykü bekleyenler içinse bir taslak oluşturayım:

Miya’dan İnciler

Dışarıdan sürekli ses geldiği için kulağı hep dışarıda bizim kedinin. Bahçeyi keşfetmeye de pek meraklı. Bir aşağı bir yukarı bir sağa bir sola gezinip durur. Kapının altından bakarken yerde süründüğüne hiç aldırmaz; sadece göreceklerine odaklanır. Ağacın etrafında gezinir; teli nasıl aşacağına bakar. Bir taraftan da onu izleyip izlemediğimi kontrol eder. Bahçeye her çıkışında kaçma planları yaparken; pusuda beklerken bulurum onu… Hiç bıkmadan uğraşır.

Geçen gün, aşağı sarkmış olan çiti kaldırmış; yarı beline kadar dışarı sarkmış halde buldum Miya’yı. Yanına varana kadar kaçtı. Gittim ve duvardan atlamak üzereyken aldım. Kerataya bahçe yetmiyor; oysa bundan önce sadece balkonda gezinebiliyordu. Üstelik güneşi de zor görüyordu. Minnet duymalı değil mi? …

Birden pat diye bir ses duydu. Korkudan sandalyenin altına girdi. Gözleri faltaşı gibi açık halde etrafa bakındı. Onun bu haline gülmeden edemedim.

Koşarak güvenli limana yanaştı; başını üzerime yasladı. Güneşin de etkisiyle mayıştı ve gözlerini kapadı.

O kadar tatlıydı ki sevmeden edemedim, ama bundan hoşlanmadı. Hanımefendi; istediği zaman ve istediği kadar sevdirmeye alışık tabii kendini. Sanırım zamanını yakalayamadığımdan; sevginin dozu fazla geldi.

Sonra olanlar oldu. Cıyyykk!!! Aman Allah’ım o çirkin dişleri görmemle üzerime atlaması bir oldu! Hoooppp!!! Tırmık izlerini bacağımda görüşüm ve can havliyle Miya’yı üzerimden atıp terliği fırlatışım bir oldu.

Şu alışma dönemi bitse de hepimiz rahata kavuşsak 🙂

Dışarıda ne varsa bahçeden farklı artıkkk ??? …

Sıra sizlerde 🙂

Yazın yayınlayayım 🐱

Penceremden İnciler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir