Fotoğraftan Masal’a

Fotoğraf Albümüm:

Nereye baksam bir hikaye var. Denizin, kilimin, kedinin, çayın, taşların… Unutmayayım diye fotoğrafla not alıyorum ? Bazen de uzun uzun yazmaktansa, böylesi kolayıma geliyor. Hem bu şekilde de okunuyor işte 🙂 Belki de daha da keyifle…
Yukarıda bir kedi, horoz desenli bir Denizli kilimi, Apollon Tapınağı, turistik bir çayevi panosu, dalgalı bir denizin fotoğrafı var. Hafta sonu gezisinde çekilen fotoğraflar. Böyle de okuyabiliriz. Ya da, gezdim, pandemi nedeniyle çayevi kapalıydı, çay içemedim. Güzel bir geziydi. Keyif aldım. Yaşamak güzel. Anı yaşa ve keyif al. Hepsi için şükret, vs. Bunların hepsine evet derim ama aldığım fotoğraf notlarımdan farklı bir okuma yapacağım. Mesela bir masal oluşturabilirim. Öncelikle masala bir ad vereceğim: Poseidon ve Apollon’un Kedisi

Poseidon ve Apollon’un Kedisi

Deniz kıyısında yolunu şaşırmış bir kara kedi vardı. Rüzgâr dalgaları dövüyordu. Denizin dalgaları hiddetinden köpürmeye başlamıştı. Kedi kaçamıyordu. Korkusundan donup kalmıştı. Rüzgâr şiddetini giderek arttırıyordu. Dalgaların boyu bir adam boyu olmaya başladığında , elinde üç çatallı sopasıyla Poseidon belirdi. Rüzgârın ve denizin kavgasına bir son vermesi gerekiyordu…

Poseidon kolay kolay denizden çıkmazdı.. Hazır gelmişken de Apollon’u tapınağında ziyaret etmek istedi. Burası kehanetin de merkeziydi. Belki, Apollon kavganın çözümünde yardımcı olabilirdi.

Apollon, Poseidon’ a ” Benim sana verebilecek bir kehanetim yok. Sen de bir tanrısın. Sadece çayım var eğer içersen ” dedi. Poseidon da bunu biliyordu ve Apollon’un çay teklifini kabul etti. Tapınağın çayhanesinde birer çay ıçerek, dostluklarını ve birbirlerine olan sevgilerini pekiştirdiler.

Poseidon Apollon’a rüzgâr ve denizin adeta iki horoz gibi döğüşmesinden duyduğu rahatsızlığı anlattı. Apollon da Poseidon’a giderken yanında götürmesi için bir kara kedi hediye etmek istedi. Kediyi aradı ama bulamadı. Poseidon’ un artık denizine dönmesi gerekiyordu. Apollon, Poseidon’ u uğurlamak için denizin kıyısına kadar eşlik etti ve kediyi orada rüzgâr ile denizi seyrederken buldu. Poseidon’a dönerek: “Kediler şifacıdır. Bunu Mısırlılar da bilirdi. O nedenle sana vermek istedim” dedi. O sırada Poseidon ‘un ” Bu minicik hayvan mı şifa verecek” derken attığı kahkahası yeri göğü inletti. Kedi, Apollan ile Poseidon’un arasında ne tarafa gideceğini bilemeden kalakaldı. Poseidon denize doğru yürümeye başladı. Kedi ve Apollon, Poseidon’u gözden kaybolana kadar izledi. Rüzgâr kendine geldi ve ufak bir esintiye dönüştü. Deniz rahatladı; iri dalgalar minik kırpışmalara dönüştü. Ufak bir balık atladı. Denizdeki küçük taşa bir martı kondu.

Kedi o günden sonra asla suya girmedi. Suyu görünce aklına hep Poseidon geldi.

Taslaktan şekil almaya doğru katedilen aşama:

Öncelikle, Poseidon ve Apollon’u tanıyarak başlayalım:

Evet, karşınızda tridenti ile Poseidon. Yunan mitolojisinde* yer alan denizler ve depremler tanrısı. Kronos ile Rheia’nın oğlu. Zeus ve Hades’in kardeşi. Roma mitolojisi`ndeki adı da Neptün (Neptunus)’dür.

Şimdi de karşınız da Lir’i, oku ve yayıyla Apollon. Apollon, mitolojide müziğin, sanatların, Güneş’in, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrıdır. Roma mitolojisi’ndeki Apollo. Mitolojideki* en önemli tanrılardan biri olan Apollon, Anadolu kökenlidir.

 *Mitoloji: Eski Yunan’da “geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi” gibi bir anlam barındırmaktayken zamanla Doğu dillerinde efsane Batı dillerinde ise mit anlamı kazanmıştır. Mitoloji, mitleri konu alan, doğuşlarını araştıran, anlamlarını inceleyen yorumlayan bilim anlamına gelmektedir.

Tüm bunların benimle olan ilgisi ise Apollon’un Tıp Tanrısı olan Asklepios’un da babası olması ve tapınağının da yaşadığım yerde olmasıdır.

Biraz araştırıp okudum. Benim için yazmanın en önemli ve keyifli kısmı da bu. Yazarken öğrenmek çok keyifli. Apollon’un kedisi var mıydı diye ararken, Apollon’un fareleriyle karşılaştım. Bu çok ilginç bir bilgiydi. Apollon, halkına eziyet eden yöneticilere farelerden aldığı veba mikrobunu okların ucuna bulaştırarak onları vurup cezalandırır ve  yine oklarıyla tarla farelerini öldürerek çiftçilere de yardım edermiş. Masal deyip geçmemek gerekli. Masallar öğretici olmalı, içinde doğru bilgileri yoğurarak vermeli ve bir sorumluluğu olmalı. Bu bilgiyle birlikte, masalım yeniden şekil aldı.

İşte masalımın yeni hali:

Poseidon ve Apollon’un Kedisi


Deniz kıyısında yolunu şaşırmış bir kedi vardı. Rüzgâr dalgaları dövüyordu. Denizin dalgaları hiddetinden köpürmeye başlamıştı. Kedi ürkmüş bir halde onları seyrediyordu. Rüzgâr şiddetini giderek arttırdı. Dalgaların boyu bir adam boyu olmaya başladığında , elinde üç çatallı mızrağıyla Poseidon belirdi. Kedi heybetli Poseidon’u görünce korkusundan titredi.
Poseidon kolay kolay denizden çıkmazdı. Hazır çıkmışken de Apollon’u tapınağında ziyaret etmek istedi. Burası şifa ve kehanetin de merkeziydi. Epeydir kardeşleri Zeus ve Hades’le görüşememişti. Hem belki gökyüzü ve yeraltı ile ilgili haberler de alabilirdi.

Apollon, Poseidon’ a ” Benim sana verebilecek bir kehanetim yok. Sen de bir tanrısın. Sadece çayım var içersen, Lir’im var dinlersen ” dedi. Poseidon da bunu biliyordu ve Apollon’un çay teklifini kabul etti. Tapınağın çayevinde birer çay içerek, dostluklarını ve birbirlerine olan sevgilerini pekiştirdiler.

Poseidon Apollon’a fırtınaları nasıl yarattığını, denizleri nasıl koruduğunu anlattı. Sonra da Apollon’a horoz kazımalı bir sütun hediye etti. O da Poseidon’a Lir’inden güzel melodiler dinletti. Poseidon: “Bugüne kadar böyle güzel melodiler dinlememiştim. Eee, müziğin tanrısına da bu yakışır.’” dedi. Apollon, Poseidon’a başka bir hediye de vermek istedi. Kediyi aradı ama ortalarda yoktu.

Poseidon’ un artık denizine dönmesi gerekiyordu. Apollon, Poseidon’ u uğurlamak için denizin kıyısına kadar eşlik etti ve kediyi denizi seyrederken buldu. Poseidon’a dönerek: “Kediler şifacıdır. Bunu Mısırlılar da bilirdi. O nedenle sana vermek istiyorum” dedi. O sırada Poseidon ‘un “Bu minicik hayvan mı şifa verecek, hem sonra farelerine ne olacak, sakın şifa sana lazım olmasın sonra” derken attığı kahkahası yeri göğü inletti. Kedi, Apollon ile Poseidon’un arasında ne tarafa gideceğini bilemeden kalakaldı. Poseidon denize doğru yürümeye başladı. Kedi ve Apollon, Poseidon’u gözden kaybolana kadar izledi. Rüzgâr kendine geldi ve ufak bir esintiye dönüştü. Deniz rahatladı; iri dalgalar minik kırpışmalara dönüştü. Ufak bir balık atladı. Denizdeki küçük taşa bir martı kondu.

Kedi, o günden sonra asla suya girmedi. Suyu görünce aklına hep Poseidon geldi.

*Apollon farelerini çok sevdi. Kedi, fareleri yiyemedi. Fareler tapınakta cirit attı. Kedi Poseidon’un Olimpos’u hiç sevmediğini öğrenenince Olimpos’a kaçtı. Peki, Olimpos’a ne mi oldu? Tabii ki yerinde duruyor. Yanmadı, bitmedi ve kül olmadı.

*Bu son paragraf olabilir ya da olmayabilir. Hangi sonu isterseniz.

Masalım bitti. Bir şeyler söylemeliyim:

Bilgi çok değerli bir hazine. Ulaşmak için katedilen yoldaki yaratıcılık ve geçirilen zaman bu hazineyi daha da değerli kılmakta. Bilgi hazinesine değer vermeli ve bir halka bir halka daha ekleyerek çoğaltmalı. Şimdinin çocukları, geleceğin büyükleri sizleri seviyorum… “Gelin çay koydum içelim” 🙂 🙂

Bu masalı yazmak kadar video ve animasyon hazırlamak da çok keyifli oldu. İşte taslaklar:

Animasyon hazırlamayı da öğrenmeye başladım. Burada bilgisayar programı ile yaptığım resim örneklerim var:

Daha da geliştirip kendi sesimi ekleyip masal videomu tamamlamaya devam edeceğim. Gerçekten de keyifli bir uğraş . Buradaki haliyle bile sanki fena olmadı 🙂

Ana sayfada “Bakalım ne inciler dökülecek; ben de bilmiyorum.” Diyerek başladığım keyifli yolculuğum beni buraya kadar getirdi. Bu yolculuğumda bana eşlik ettiniz. Yazılarımın seyrini izlediniz. Bunun için hepinize çok teşekkür ederim. Penceremden İnciler, bana en keyif aldığım şeye ulaşmamı sağladı.

Demek ki resim, yazı, video, seslendirme hatta tüm kategoriler bu şekilde bir araya geliyormuş. Masal… İçimdeki çocuğu ve hatta dışındakini de seviyorum. Çocuklara ve içindeki çocuğu yaşatanlara sevgiyle…

Penceremden İnciler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir