Elimizden Geldiğince

Sevgili Doktorum,
21.012020’de güzel duygularını ifade ederek imzaladığın kitabını birkaç gün içinde okuyup bitirmeme rağmen kitap hakkındaki düşüncelerimi yazmadım. Biliyorum bana kırıldın. Senin heyecanlı yapın, benden olumlu ya da olumsuz cevap beklerdi😊, ama ben senin kitabını ikinci kez incelemek gereğini duydum.
Senin kitabın roman türünde bir kitap değil. İçinde farklı konularda bilgi verdiğin, bu bilgilerini üslubunla harmanladığın, fotoğrafladığın ilginç bir kitap… İşte bu yüzden acele etmeyip tekrar gözden geçirerek yazmayı yeğledim, bu da zaman aldı.
Sevgili Doktorum, öncelikle şunu söyleyeyim iyi ki senin ve seninle birlikte aynı sınıfta ve diğer sınıflardaki çocuklarımın öğretmeni olmuşum… Hepiniz benim için çok kıymetlisiniz.
Kitabın bana bilmediğim bir sürü şey öğretti. Bir insanın dolu dolu nasıl yaşanır sorusuna çok güzel bir örnek teşkil ettiğini söyleyebilirim. Mesleğini ne kadar ciddi yaptığını,mesleğin zorluklarına karşın kendini sanatın içinde nasıl olgunlaştırdığını görmek, zoru başardığının bir göstergesi…
Kitabını teknik açıdan eleştirmek (cümle kuruluşları, yazım ve noktalama vb…) mümkün, ama benim için bunlar ikinci planda kalıyor, çünkü sen kendini bu konuda “çırak”görüyorsun. Bence hep öyle gör, o zaman mükemmele ulaşırsın…
Sevgili Kızım, kitabının ismi içeriğini tanıtması bakımından tam oturmuş, üslubundaki samimiyet; incilerini parlatmış, albenisini arttırmış… Düşüncelerini aktarırken somut örneklerden yararlanman, alıntılar yapman, yazdıklarının doğruluğuna güç katmış…
Sevgili Kızım, umarım yazmakta geçiktiğim için beni affedersin… Yeni kitaplarını merakla bekliyor, seni sevgiyle kucaklıyorum.
                                                                               Ümran Altan Kebapçıgil
                                                                           ***

Sevgili Öğretmenim,

Öğretmenim size hiç kızar mıyım ben? Bunu aklınızdan bile geçirmeyin. Sizin  görüşleriniz benim için çok önemli. Çok teşekkür ederim.

İlk başta kitap olarak başlamamıştım biliyorsunuz. Bloktaki yazılarımı derlemiştim. İnternet okuyucusu bir yerde fazla oyalanmak istemiyor. Kendine lazım olan bilgiyi çekip çıkartmak istiyor. Ben hem yazılarımı tescillemek istedim, hem de mademki bu kadar emek verdim; bütünü de okunsun istedim. Kitabım bir anlamda biyografim oldu. Bölümlere ayırmayı tercih etsem de hepsi bir bütünün parçalarıydılar.

Kitabı düzenlerken, bölümler arasındaki bağlantıyı sağlamak adına, okuyucuya da sayfalar ayırdım. Yani kitabın tamamı hep birlikte oluşturduğumuz bir atölye haline geldi. Bu şekilde daha anlamlı olacağını düşündüm.

Blokta yazmaya yeni şeyler öğrenebilmek adına devam ediyorum. Şimdiki hali daha çok okuma atölyesine dönüştü. Toplumsal olarak sağlıklı olmamız gereken günlerden geçiyoruz. Tüm dünya insanları olarak da… Bunun için de sağlığımızı korumak daha da önemli hale geldi. Bu anlamda, yazmak ve okumak benim sağlığıma da iyi geliyor. Kitapta sağlığa giden yolu uygulamalı olarak göstermiş oldum. Bir uzmanlık dalında ihtisas yapmadım. Ben de bu yolla dağarcığımda ne biriktiyse paylaşmayı istedim. Mesleğimi bu şekilde de seviyorum. İster pratisyen, ister uzman ya da başka meslek; adı ne olursa olsun, hepimizin yapabileceği bir şeyler var. Herkes elinden ne geliyorsa yapmalı. Ben de elimden geleni bu şekilde yapmayı istedim öğretmenim.

Yazınızı mektuplara koymama izin verdiğiniz için de teşekkür ederim. İyi ki varsınız 🙂 ve iyi ki bizim Türkçe Öğretmenimiz olmuşsunuz. Daha sizden öğrenecek çok şeyimiz var. Her daim öğrenci kalmayı seven öğretmenimize en içten sevgi ve saygılarımla…

Demet Nohutçu

Penceremden İnciler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir