Neden Fotoğrafçılık Dersi?

Sevgili Demet,

Fotoğrafçılık benim baba mesleğimdi. Torbalı Ortaokulunun ilk öğretmeni ve kurucu müdür vekiliydim.(1976-1977). Torbalı’ya ilk geldiğim sıralarda, evimizin mutfağında bir karanlık oda oluşturmuştum.  Agrandisörüm (fotoğraf büyütme ve tab makinesi) vardı. Kendime ait fotoğrafları, okul gezisi ve resmi bayramlarda çektiğim fotoğrafları tab ediyordum. Mayıs ayında da köy okullarına gidip, vesikalık  diploma fotoğrafları çekiyordum. O dönemde mezun olan yüzlerce öğrencinin diplomalarında, benim çektiğim fotoğraflar vardı. Okul gezilerinde, resmi bayramlarda çektiğim fotoğraflarla, öğrencilerin o günlerdeki hatıralarını belgelendirmem bana mutluluk veriyordu. Fotoğraf makinelerinde film kullanılıyordu. Fotoğraf çekmek bilgi, beceri ve tecrübe gerektiriyordu. Tahmini metre ayarı, ışığın azlığı ve çokluğuna göre ışık ayarı (enstantane ayarı) yapmak gerekiyordu. Herkes fotoğraf çekemiyordu tabii. Fotoğraflar siyah beyazdı. Şimdi dijital makinelerle, telefonlardaki kameralarla 5 yaşındaki bir çocuk bile net ve çok güzel fotoğraflar çekebiliyor, telefondaki arka kamera ile selfie fotoğraf çekilebiliyor. Film masrafı olmadığından defalarca çekilen fotoğraflardan istenmeyenler silinip atılabiliyor. İstenilen pozlar bilgisayarlarda arşivlenebiliyor. Fotoğrafçılık mesleği de kaybolan mesleklerin arasına neredeyse girmek üzere. Rahmetli babam mezardan çıkıp gelse ve şu anda çekilen bir fotoğrafın whatsapp kanalı ile aynı anda ve kalitede gönderildiğini görse çıldırırdı herhalde.

Şimdi gelelim okulumuzda uygulanan fotoğrafçılık seçmeli dersi konusuna. Milli eğitim Bakanlığı müfredat programındaki seçmeli dersler arasında fotoğrafçılık dersi de vardı. Ancak bu dersin seçilmesi için ders verecek kişinin olması ve dersin işlenebilmesi için basit de olsa bir karanlık odanın oluşturulması ve fotoğraf büyütmek ve tab etmek için agrandisör makinesinin olması gerekiyordu. Aynı anda seçmeli ders seçilirken, öğrenci ve velisinin de isteği göz önünde bulundurulmalıydı. Okulun şartları, maaş karşılığını dolduramayan öğretmenlerin durumları göz önüne alınmalıydı. Fotoğrafçılık dersi, Resim-İş öğretmeninin branş alanına giriyordu. Okulda uygun bir sınıfı karanlık oda olarak oluşturduk.Evden agrandisör makinemi getirdim. Resim-iş öğretmeninin bu konu üzerinde bilgi ve deneyimi olmadığından derslere beraber giriyor, dersi ben işliyordum. Resim öğretmeni de defteri imzalıyordu. Derslerde fotoğraf makinesi hakkında bilgi veriyorduk, metre ayarı, enstantane ayarları, film takıp, fotoğraf çekmesini, filmin çıkarılmasını ,filmin banyo edilmesi, kurutulması, filmin agrandisöre takılıp fotoğraf büyütülmesi ve tab edilmesi konuları işleniyordu. Karanlık odada film banyosu karanlıkta, diğer işlemler kırmızı ışıkta yapılıyordu.

Fotoğrafçılık dersinin, öğrencilerimizin ilgisini çekeceğini, görerek, deneyerek bilgi sahibi olacaklarına inandığımız için seçmiştik. Üzerinden 35-40 sene geçtiği halde, zaman zaman öğrencilerimiz tarafından hatırlanması, gündeme getirilmesi, bu dersin okutulmasının ne kadar yerinde ve isabetli olduğunu bize gösteriyor. O zamanlar, Fotoğrafçılık  Dersinin ilçemizdeki okullarda okutulduğunu zannetmiyorum. Ancak günümüzde bazı okullarda fotoğrafçılık kulübü kurularak, hobi olarak dijital makinelerin kullanılması, bilgisayara aktarılması, bilgisayarda fotoshop uygulamaları konusunda kurslar verildiğini biliyorum.

35 yılımı geçirdiğim Torbalı Ortaokulu ve Torbalı Gazi İlköğretim Okulu benim yuvam gibi olmuştu. Resmi Bayram tören dönüşlerinde okulda toplandığımızda, okulca bir başarı elde ettiğimizde ortaya çıkıp da Torbalı Ortaokulu veya Torbalı Gazi İlköğretim Okulu şerefine üç defa sağol, sağol, sağol çağrısı yaptığımızda öğrenciler ve biz kendimizden geçiyorduk, hey gidi günler hey!   Sağlıcakla kalın.

     Seslendirme için de çok teşekkür ederim öğretmenim.                                                           

                                                               ***

Sevgili Öğretmenim,

Sayenizde fotoğraf atölyemiz olmuştu.Çoğu öğrencinin böyle bir dersi olmamıştır.Bizler gerçekten şanslıydık. Bunun için size çok teşekkür ederiz.Bizler için güzel bir deneyim olmuştu. Agrandisörü, fotoğrafların nasıl büyütüldüğünü, kırmızı ışıkta, solüsyondan solüsyona geçirdiğimiz fotoğraf kartlarında şekillerin nasıl belirdiğini, ipe asmamızı ve fotoğrafların kurumasını, hepsini hatırlıyorum. Kırmayıp  zaman ayırarak,  ”Neden fotoğrafçılık dersi? ” sorumu yanıtladığınız için ve anılarınızı bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Benim de size bir sürprizim var öğretmenim 🙂 

Derslerde kullandığımız fotoğraf makinesi böyleydi değil mi?

İlk çektiğim ve tab ettiğim fotoğraf.
Bu da sizin çektiğiniz fotoğraf.

Ve

Siz de sağlıcakla kalın öğretmenim…

Penceremden İnciler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir