Keşkek, buğdayın akşamdan ıslatılmış, tavuk eti (kırmızı et de olur), tereyağ, biraz tuz ve suyun hepsi birlikte pişirilip mikserden geçirilmiş haline denir. Yaşadığım yerde toplu paylaşım yemeklerinin vazgeçilmezidir. Kuru fasulye pilav, etli nohut, kızartma, salata ve tatlı (zerde ya da baklava) da öyle. Bugün öğleyin, kaybettiğimiz bir büyüğümüzü anmak için toplandık. 52. gün yemeğinde.
Yemekten sonra mevlüt okundu. Mevlüt boyunca dualar edilirken Atatürk’ün anılmasını da diledim ve bekledim. Çocukluğumuzdan beri dinlediğim
mevlütlerde hep anılırdı; ama bugün özellikle beklemiştim çünkü bugün 10 Kasım’dı . Atamızın sonsuzluğa kavuştuğu gündü. Dileğim gerçekleşti. Hoca:” …ölümünün 80.yılında Atatürk’e… ” dediğinde gerçekten tüylerim diken diken oldu ”… silah arkadaşlarına,şehit ve gazilerimize… El- Fatiha… ….cennette kavuşmalarını nasip eyle ya Rabbi…” diye devam ederek Allah’tan rahmet diledi… Yemekler, mevlütler geleneğimiz oldu. Hep birlikte yad etmeyi paylaşmak amaç. Adına yemek verilen
büyüğümüz oradaki topluluğu bir araya getirmişti. O topluluktaki herkesin ortak noktasıydı. Sabah dokuzu beş geçe de tüm ülke aynı anda İstiklal Marşını okudu, aynı anda bir dakikalık siren sesleri eşliğinde saygı duruşunda durdu. Tüm televizyon kanallarında aynı görüntüler vardı ve dünyaya yansıdı. Bu tablo gurur verici. Hepimizin ortak noktası, hepimizi birleştiren Atamız. 80 yıl sonra özlemi giderek daha da artmakta, küçücük çocuklar bile onu görmedikleri halde ağlıyor, keşke ölmeseydi diyor, bu nasıl bir sevgi ki bize yaşattığı için minnettarız. Atatürk’ün en sevdiği yemek kuru fasulye, yanında pilav, karnıyarık, en sevdiği meze fava, en sevdiği tatlı irmik helvası, en sevdiği içki de rakı imiş. Ölmek üzereyken enginar istemiş ama İzmir’den getirilmesi uzun olduğundan yetişmemiş. Kuşkonmazı da Avrupa’da tanımış, sevmiş, Yalova Devlet Çiftliğinde, Avrupa’dan getirttiği tohumların ilk ekimlerini yaptırtmış.
Atamızın ”Türk milleti çalışkandır” diyen sesi kulağımda. Minnettarlığımızı çalışarak göstermek görevimiz. 52.gün yemeğine gittiğimiz büyüğümüzün köyü, Atamızın bu sesine kulak vermekte. Keşkeğin içindeki buğdayı, tavuğu, eti, tereyağı kendileri üretmekteler. Sanırım keşkeğin, kuru fasulyenin ve diğer yemeklerin de lezzeti bundan. Emek verenlerin ellerine sağlık. Büyüğümüz ve Atamız hep kalbimizde olacak her 10 kasımda ve daima…
Atamızı saygıyla anıyorum……………………………………. Düğünlerde,mevlütlerde,sünnetlerde kuru fasulye pilav,nohutlu et, keşkek ve yoğurtlama olmazsa olmazımız gerçekten, dediğin gibi ve ve ve ballı çorba dedikleri aşure ???
…. ballı lokma tatlısı … ve paylaşılır acılar da sevinçler de hep birlikte…